osmansagirliOlmayayor ama!

Kıbrıs’ta dağıtıcıyım. Zaman zaman tayyare gecikir, dağıtım aksar, aboneler bozulurlar. Canımız nasıl sıkılır anlatamam. Mustafa Abi bir yolunu bulur havayı yumuşatıverir ustalıkla.

Keyifli günlerimiz de olur. “Gelin bakayım, gelin bakayım!” Bizi etrafında toplar. Ellerini göbeğinin üzerinde bitiştirip anlatmaya başlar. Aramızda sigara tiryakileri de var ama aldırmaz. Ehil, na ehil bakmaz, herkesin kulağına bir şeyler gitsin diye çabalar. 

Biz Kıbrıs’ı ondan öğrendik, adayı avucunun içi gibi bilir, her adımında ayrı hatıra... Girnekapı’daki Askeri Müzede resmini görünce çok şaşırmıştım. Yanılmıyorsam Yüzbaşı Binbaşı gibi bir rütbe de yazıyordu isminin başında. Demek hayli yararlık göstermiş zamanında.

Bizi Hellim peyniri ile o tanıştırdı, itina ile dilimler, kızartır. İnanın abartmıyorum sadece patlıcan üzerine 13 bölüm belgesel yapar. Şöyle bir çay kaşığı tatsın nerenin zeytinyağı olduğunu anlar. Şimdi böylelerine “gurme” diyorlar. Mustafa Ağabeyin eli yemeğe yakışır ama tarifini daha da güzel yapar. Hele iftara doğru tasvir kabiliyeti yükselir, alakasızlar bile yutkunmaya başlar.

Bazen işgüzarlığımız tutar, bekar usulü yemek yaparız, çorba, makarna filan... Şimdi pilavda sıvı yağ kullandın di mi? Yandın! Büyük hata! Gözlerini iri iri açar ve o şirin Kıbrıs üslubu ile mırıldanır: “Olmayayor ama!”